“Çanakkale Zaferi, Türk
askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin
olmalısınız ki, Çanakkale Muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur.” |
M. Kemal ATATÜRK
. |
“Harpte iki meş’um
(uğursuz) şey vardır. Bunlardan biri taş duvara körükörüne yüklenmek, diğeri
kuvvetleri birtakım ayrı ve bağlantısız harekata dağıtıp körletmektir. Biz bu iki
ahmaklığı yapmanın tehlikesiyle karşı karşıyayız.” |
İngiliz Başbakanı
Asquith
. |
“Ordunun yardımı
olmaksızın Filo’nun başarı sağlayabileceği ümidine kapılmıştım; fakat şimdi
bu işte müşterek bir harekatın zorunlu olduğunu anlıyorum.” |
Churchill
. |
"Türkler,
Çanakkale’yi zorlayan çağının en ileri tekniğine sahip güçler karşısına adeta
bir kale gibi dikilmişlerdir.” |
Churchill
. |
“... Bu Türk
kıtaatının cesaret, metanet ve se’bat cihetiyle takdir ve senaya liyakatı, her
şüphenin fevkinde bulunmuştur. Donanmasının ateşiyle de, en müessir surette
muavenet gören pek cesur bir düşmamn taarruzlarına karşı sayısız muharebelerde bu
kıtaat mevkilerini muhafaza etmişlerdir.” [439] |
Alman Generali Liman
von Sanders
. |
“Avrupa’da hizbir asker
yoktur ki, bu ifadenin altını çiziyorum, Türklierle mukayese edilebilsin. Almanların
müdafaada gayet iyi oldukları kabul olunabilir. Fakat siperlerde onlar dahi Türklerle
kıyas edilemez. Misal olarak Gelibolu’yu zikretmek isterim. Orada bizim gemi
ateşlerimizle büyük zayiata uğrayan kıtalar, Türk olmasalardı. Yerlerinde kalamaz
ve derhal değiştirilirlerdi. Halbuki, Türkler, bütün muharebe müddetince yerlerinde
kaldılar.” |
General Tawshend
. |
“Çanakkale Seferi, Türk
milletinin eski kudret ve kuvvetini muhafaza ettiğini, can çekişen bir imparatorluk
içinde kahraman bir milletin varlığını meydana koydu.” |
General Fahri BELEN
. |
“Müttefiklerin gayreti
kalmamıştır. Türkiye insan menbalarını (kaynaklarını) sarf ederek bitab (bitkin)
kalmış, müttefikler, hissolunur derecede zayıflamamışlardır. Fakat Çanakkale
Muharebesi’nin Rusya’nın akibeti ve Balkanlar’daki tesiriyle Türkler müteselli
olabilirler.” |
Larşer
. |
“... Türk askerinin
savaş ve dövüş hususunda haiz bulunduğu evsafın bidayette layikiyle takdir
edilmemiş olması, Ingilizler için felaket olmuştur.... Türk askerinin ne yaman
muharip olduğunu, Ingilizler kendileriyle dövüştükten sonra bittecrübe
anlamışlardır.” |
Ingiliz Generali
Oglander
. |
“Yenilmez Ingiliz
donanmasının uğradığı akibetten komutanlar değil, strateji kurallarını ihmal eden
devlet adamları sorumludur. Boğazlar ve Trakya bölgesinde altı Türk kolordusu varken,
donanmayı tahkim edilmiş bir Boğaz’dan geçirmek ve Boğaz kıyıları işgal
edilmeden beş tümenlik bir kuvvei seferiyeyi Istanbul’a getirmek planının şansı
çok azdı.” |
General Fahri BELEN
. |
“Çanakkale Savaşları,
Avusturalya ordusunun gelişimine birçok etkide bulunmuştur. İlk olarak Avusturalya
ordusu kuvvetlerinin bir yabancı tarafından değil, bir Avusturalyalı subay tarafından
idare edilmesini temin edecek bir uygulamaya başlanmıştır. Ve Çanakkale olayları, bu
uygulamayı başlattı.” |
Avustralyalı Yarbay
D. M. HORNER
. |
“Çanakkale Savaşları,
savaşa İngiliz bayrağı altında katılan Yeni Zelanda’nın uluslaşma sürecine çok
önemli katkılarda bulunmuştur. 1915’te Yeni Zelandalılar, kimliklerini İngiliz
İmparatorluğu içerisinde tanımlamaktaydılar ve bağımsızlık kazanmak gibi
istekleri yoktu.” |
Yeni Zelandalı Prof.
Dr. J. PHİLLIPS
. |
“Çanakkale Savaşları,
modern savaş tarihinde birleşik kara ve deniz savaşlarımn başlangıcı ve ilk
örneğidir.” |
Japon Prof. Dr. Em.
Krg. Hideo MIKI
. |
“Avrupa diplomasisinin
çıkmazlarında ihtiyatla yolunu arayan ve Avrupa devletleri’nin birbirine düşmüş
meclislerinde kendi lehinde fırsatlar kollamaya çalışan ürkek ve tereddütler
içindeki Osmanlı, artık yerini, dimdik adeta mağrur ve kendine güvenen, kendi
hayatını yaşamaya azmetmiş, Hristiyan düşmanlarına tam bir istihfafla bakan
şahsiyete bırakmıştı.” |
Alan Moorhead
. |
“Çanakkale
Boğazı’ndaki Türkler ve Almanlar da 18 Martı aralıksız takip eden sessiz günler,
şaşkınlık ve sonra da, büyük bir sevinç uyandırdı. Moral, son derece yüksekti.
Kaleler ve tabyalardaki hasar da kolaylıkla giderilmiş olmakla beraber, ağır
bataryaların cephane durumu ciddiyetini koruyordu.” |
Robert Rhodes James
. |
“Çanakkale
Müharebelerinde Türk ordusunun başında daha başlangıçtan itibaren orayı, üç kez
ve yalnız kendi inisiyatifiyle kurtarmış olan Türk Başbuğu (Atatürk) bulunmuş
olsaydı, bu gün tarih, bir Çanakkale Savaşı yerine, karaya ayak basmasıyla beraber,
akim kalan bir Çanakkale teşebbüsünden bahsederdi.” |
M. Şevki YAZMAN
. |
“Çanakkale fecayi’ine
(çok acıklı olaylarına) ait mesuliyetin, her iki taraftan hangisine ait ve raci
olduğu keyfiyeti henüz tahakkuk edemediyse de, bahri hücumun (deniz hücumu) altında
mündemiç (saklı) olan hakayik (gerçekler), o kadar basittir ki, bu hususta en müptedi
(ilkel) olanlar bile bunu anlarlar.
Biz en müşkülü’l-icra (yapılması zor)
harekete tasaddi ettik (başladık) ve esas noktalara dair maluunatı sahiha (gerçek
bilgiler) elde etmeden evvel mutadımız (adetimiz) olduğu üzere, düşmanı hakir
(küçük) görerek, böyle bir külfetli işe sarıldık. Neticedeyse, herkesin kabul ve
itiraf edeceği bir hezimete, mağlubiyete uğradık ki, bunun izin, hiçte şikayete
hakkımız yoktur.
18 Martta mağlup olduk. Bu bapta tevile felana
(başka anlam vermeye falan) hacet yoktur.” |
İngiliz Yazar Ellis
Ashmit BARTLETT
. |
“Çanakkale müdafaası,
üç mucizeler muharebesidir Hali kurtardı; maziye hamaset ve azametini iade etti;
vatanımızı bir vatanı ebedi yaptı.” |
Sami Paşazade Sezai
. |
|